Alanya'dan Demre Myra Kekova Turu

• Otelden alınış.
• Demre'de kahvaltı molası.
• Myra Antik Şehir ve Antik Tiyatro ziyareti.
• Likya Kaya Mezarları ziyareti.
• Metropolit kilisesi ziyareti
• Aziz Nikolaus (Noel Baba) Kilisesi ziyareti
• Öğle yemeği molası
• 2 Saatlik Tekne Turu
• Kekova batık şehir gezisi
• Kekova adası ziyareti
• Gökkaya koyunda yüzme molası
• Simena Antik Kenti sahilinde fotoğraf çekimleri
• Alanya'ya dönüş

Alanya’da katılabileceğiniz en sıra dışı kültür turlarından biridir. Tur kapsamında Kekova adasındaki batık şehri, ünlü Likya kaya mezarları, Myra Antik şehrini ve tiyatrosunu, Saint Nicholas (Noel Baba) kilisesini ziyaret edersiniz. Ayrıca Kekova adası etrafında eğlenceli bir tekne turu yapacağız.

Tekne büyük bir gezi teknesidir. Tekne turu 2 saat sürer. Tekne yolculuğu esnasında yüzme molaları verilir. Ayrıca çevredeki doğa ve tarihi yerlerin fotoğraflarını çekebilmeniz için tekne gezisi boyunca çeşitli koylarda duraklarız. Tekne’den Kekova adası ve batık şehir görünümü büyüleyicidir.

Şimdi gelin bu turda gezeceğimiz yerleri tek tek inceleyelim

Demre Myra Kekova Turunda Gezilecek Yerler

Demre nehri etrafına kurulmuş olan şehirdeki birçok yapı asırlardır nehrin taşıdığı alüvyonlar yüzünden harap olmuştur. Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı yer olmasından dolayı Hıristiyanlık dini için önemli bir yerdir. Ayrıca Likya döneminden kalan kaya mezarları görülmesi gereken yerlerdendir.

Aşağıda Alanya'dan Demre Myra Kekova Turu kapsamında ziyaret edeceğimiz yerleri detayları ile anlatıyoruz.

Myra Antik Kenti

Antik kentte ziyaret edebileceğiniz birçok tarihi ve dini yer vardır. Kent içinde Roma döneminde tanrıçalar için yapılmış heykeller ve büstler, akropol, nekropol, şehir surları, hamam, caddeler bulunur.

Myra Antik Tiyatro

Likya döneminde yapılmıştır. M.S 141 yılında deprem yüzünden yıkılan tiyatro Roma döneminde onarılmıştır. Tiyatro günümüze dek sağlamlığını korumuştur. Sahne binasının iki katı halen sağlamdır.

Roma döneminde hem tiyatro hem de arena olarak kullanılmıştır. Tiyatro 10.000 kişiliktir. Art arda 35 oturma sırası bulunur. Dönemin en görkemli tiyatrolarındandır.

Likya Kaya Mezarları

Likya medeniyeti diğer medeniyetlere karşı izole bir yaşam sürerdi. Özgürlük ve bağımsızlık konusunda çok hassaslardı. Daima istilalara karşı mücadele etmişlerdir. Kendi dillerini ve kendi paralarını kullanmışlardır. Öyle ki Roma İmparatorluğunun Anadolu’da himayesi altına aldığı son devlet olmuştur.

Likya döneminde ölümden sonraki yaşama inanılırdı. Ölen kişinin mezarına öldükten sonra kullanmaları için çeşitli eşyalar ve kıymetli armağanlar bırakılırdı. Ölen kişinin gücünü diğer dünyaya taşıması için mezarları heybetli ve gösterişli inşa edilirdi.

Demre’nin jeolojik yapısının yumuşak kireç taşından oluşması kayaların kolay işlenebilmesine olanak vermiştir. Likya kaya mezarlarında taş işçiliği çok ileri düzeydeydi. Mezar mimarileri iki sütün formu ve üzerindeki arşitrav ve üçgen alınlıktan oluşur. Mezar kabartmalarında mitolojik figürler bulunur. Bellerophon, Chimaira ve Pegasos gibi figürler birçok mezarda resmedilmiştir.

Kekova Adası Tekne Turu

Türkiye’nin en büyük ıssız adasıdır. Ada üzerinde Helenistik döneme ait harabeler bulunmaktadır. Birçok yapı deprem yüzünden yıkılmıştır. Dolichiste Antik kenti bu ada üzerindedir. Adadaki Antik Bizans kilisesi ve Tersane koyu halen sağlamdır. Eskiden tersane koyu içindeki limanda gemilerin yapıldığı düşünülmektedir.

Adadaki Doğa, manzara ve içindeki tarihi eserler Kekova adasını görülmeye değer hale getiriyor. Ada da birkaç restoran ve butik oteller bulunuyor.

Tekne ile (Dolichiste) Kekova Batık Şehir Gezisi

Kekova adası ile kara arasındaki göçük MS 2. Yüzyılda deprem yüzünden meydana gelmiştir. Su altında halen katlı yapılar bulunuyor.

Adanın batısında su altında kalmış dükkanlar halen sağlamdır. Ayrıca su altında kalan birçok lahit de tekneden görülebiliyor.

Batık şehrin bazı bölümlerinde şnorkelle dalış yapabiliyorsunuz.

Aziz Nikolaus (Noel baba) Kilisesi

M.S. 4. Yüzyılda Roma döneminde Demre de yaşamıştır. Erken Hristiyan döneminin ilk piskoposlarındandır. Ortodoks kilisesinin en önemli isimlerindendir. Çeşitli mucizeler gerçekleştirmesiyle ünlenen Aziz Nikolas, mucize yaratan (wonderworker) lakabıyla anılmıştır.

Hayatı boyunca yoksullara ve masumlara yardım etmiştir. Çocukları korurmuş, denizcileri kurtarmıştır. Bilim adamları ile ilgilenir ve koruyuculuklarını yaparmış. Gelecek hakkında bilgi verir ve kayıp eşyaları bulurmuş. Mucizevi yardımları sebebi ile 1823 yılından bu yana Noel Baba olarak ünlenmiştir.

Ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra 2. Theodosius tarafından Aziz Nikolas kilisesi inşa edilmiştir. Kilise duvarlarına Aziz Nikolaus’un gerçekleştirdiğine inanılan mucizeler resmedilmiştir.

Bu kilise eskiden Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı yere inşa edilmiştir. Eski kiliseden kalanlar ise bir lahite taşınmıştır.

Neden Aziz Nikolaus’a Noel Baba Deniliyor?

Aziz Nikolaus hikayeleri yüzyıllardır kulaktan kulağa aktarılmıştır. Bu hikayelerden en çok bilineni Aziz Nikolaus’un yoksullara ve çocuklara sikke dolu torbalar dağıtmasıdır. Sikke dolu torbaları ve çeşitli hediyeleri evlerin bacalarından içeri bırakırmış. Daha sonraki yıllarda bunu bir adet haline getirmiş ve her yıl tekrarlamaya başlamıştır.

İlk Noel Baba deyişi 1931 yılında Amerika’daki “Kış Bayramı” kutlamalarına sponsor olan Coca-Cola firmasının Aziz Nikolaus’a “Noel Baba” olarak tanımlaması ile başlamıştır. Reklam kampanyasında Aziz Nikolaus’un Coca-Cola’nın mucidi olduğundan bahsedilmiştir. Coca-Cola’nın bir dünya markası olması tüm dünyanın Aziz Nikolaus’u Noel Baba olarak tanımasını sağlamıştır.

Gerçekte Aziz Nikolaus ciddi görünümlü ve tanrı inancı yüksek bir din adamıdır. Coca-Cola’nın kırmızı kurumsal renklerinden ötürü kırmızı giysilerle tasvir edilmiştir. Ayrıca insanlara daha sevimli ve babacan görünmesi için güleç yüzlü ve kilolu olarak tasvir edilmiştir.

Ayrıca Aziz Nikolaus’un yaşadığı yere hiçbir zaman kar yağmamıştır ve hiçbir zaman ren geyikli bir kızağa binmemiştir.

Myra Antik Kenti Tarihi

Myra antik bir Likya kentidir. Likyalılar birliğinin en büyük metropolislerindendi.

Arkeolojik kazılarda bulunan sikkeler ve yazıtlar kentin MÖ 5 yy. da var olduğunu gösterir. Likyalı zenginler kent içinde ve kent çevresinde birçok yapı inşa ettirmiştir. 2. Yüzyıldan sonra şehrin önemi daha da artmış ve başkent olmuştur.

Şehir daha sonra Roma İmparatorluğu himayesine geçmiştir. Likya döneminde siyasi ve ticari yönden güçlü olan bu şehir Roma döneminde daha çok dini ritüeller için kullanılmıştır. Sel ve depremler yüzünden zarar gören şehir yapıları ve antik tiyatro Romalılar tarafından onarılmıştır. Ayrıca Aziz Nikolaos’un vefatından sonra şehre büyük bir kilise inşa edilmiştir.